İstanbul’un karmaşık trafik sorunları ve taksi sektöründeki sıkıntılar, uzun süredir şehir sakinlerinin ve yöneticilerin gündemini meşgul ediyor. Ancak, bu sorunlara yönelik etkili çözümler arayışı devam ediyor. İşte, dünya genelinde kullanılan ve çevreci bir yaklaşımı benimseyen bir model olan “Paylaşımlı Yolculuk” sistemi, bu sorunlara çözüm olabilecek nitelikte bir öneri olarak karşımıza çıkıyor. Martı CEO’su Oğuz Alper Öktem ile paylaşımlı yolculuk yönetmeliğini konuştuk.
İstanbul’un taksi sorununu paylaşımlı yolculuk yönetmeliği çözer mi?
Paylaşımlı yolculuk, temelde bir araçla aynı yöne seyahat eden iki veya daha fazla kişinin bu aracı birlikte kullanması veya araç paylaşımı platformları aracılığıyla araç kiralanması şeklinde gerçekleşiyor. Martı adlı bir aktivist, İstanbul’da bu sistemin uygulanmasını önererek, şehir içi ulaşımı daha verimli hale getirmeyi, trafik yoğunluğunu azaltmayı ve çevre dostu bir ulaşım modelini teşvik etmeyi hedefliyor.
Ancak, Martı’nın önerisi sadece bir ulaşım alternatifi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda taksi sektöründeki sorunlara da çözüm getiriyor. İstanbul’da 19 bin taksi bulunmasına rağmen, bu plakaların rant aracı olarak kullanıldığı ve taksi şoförlerinin köleleştirildiği belirtiliyor. Martı, paylaşımlı yolculuk sistemiyle birlikte, taksi plakalarının bedelsiz el değiştirmesini engelleyerek vergi kaçakçılığı gibi sorunların da önüne geçmeyi amaçlıyor.
Güvenlik ise bu sistemin en önemli yönlerinden biri. Paylaşımlı yolculuk yönetmeliği, tüm sürücülerin ve yolcuların kimliklerinin doğrulanması gibi standart güvenlik protokollerini zorunlu kılarak, yolculuk deneyimini daha güvenli hale getiriyor.
Martı TAG adlı girişim, İstanbul’daki özellikle taksi sorununa çözüm sunmak amacıyla başladı ve kısa sürede büyük bir başarı elde etti. 2023 yılında 40 bin sürücüye ve 10 milyon sürüşe ulaşan Martı TAG, bugün ise 110 bin sürücü ve 400 bin kullanıcıyla İstanbul’un ulaşımını kolaylaştıran dev bir aile haline geldi.
Sonuç olarak, paylaşımlı yolculuk sistemi, İstanbul’un trafik sorunlarına yenilikçi bir çözüm sunarken, taksi sektöründeki sorunların da üstesinden gelmeyi hedefliyor. Martı TAG örneğinde görüldüğü gibi, bu sistem şehir içi ulaşımı daha güvenli, daha çevreci ve daha erişilebilir hale getirerek şehir yaşamını kolaylaştırabilir.